Ece Gürel'in ölümünün ardından gözler spritüel yaşam adı altında sektöre dönüşen uygulamalara çevrildi. Uzmanlara göre, bu uygulamaların bilimsel bir dayanağı yok. Astral seyahat, aile dizimi ve çakra açma gibi uygulamalar, bazıları için çare arayışı, bazıları için ise para tuzağı olarak değerlendiriliyor.
Ruh doktorları, spritüel yaşam adı altında sunulan uygulamaların tamamen bilimsellikten uzak olduğunu ifade etti. Uzmanlar, bu tür ritüellere toplumun her kesiminden inananların bulunduğunu belirtiyor. Bu durum, uygulamaların popülaritesini artırıyor.
Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Arif Verimli, bu uygulamaların eğitimi olmadığını vurguladı. 'Birbirlerine okul açarak kapalı alanlarda, birbirlerine bir takım usuller öğretiyorlar' diyen Verimli, bu tür uygulamaların telkinle yürütüldüğünü belirtti. Telkine yatkın insanların toplumda yüzde 10 oranında bulunduğu biliniyor.
Profesyonel Yaşam Koçu Yurdaay Onaran, 20 yıldan fazla süredir spritüel yaşam alanında çalışmalar yürütüyor. Onaran, akademisinde aile sistem dizimi gibi uygulamalar yaptığını ve bu uygulamaların geçmişe dönük olayların farkındalığını artırdığını ifade etti. Ancak, bu tür uygulamaların etik olmadığını da vurguladı.
Onaran, 'Bütün dünyada kullanılan ve Türkiye'de de başlayan bir sistem' olduğunu belirtti. Ancak, bu uygulamaların büyü ile ilişkilendirilmesinin tehlikeli olduğunu söyledi. Bu durum, spritüel yaşam alanındaki güvenilirliği sorgulatıyor.
Spritüel yaşam çalışmalarında önemli bir boşluk, mali ve hukuki denetim eksikliğidir. Onaran, kendisini şaman ilan eden kişilerin varlığından bahsetti. Bu kişilerin yüksek ücretler talep ettiğini ve bu alanda büyük paraların döndüğünü ifade etti.
Örneğin, bir aile dizilimi için 17 bin lira talep eden kişiler olduğu belirtiliyor. Bu durum, spritüel yaşam uygulamalarının ne kadar kazançlı bir sektör haline geldiğini gösteriyor. Ancak, bu tür uygulamaların denetimsiz olması, toplum için risk oluşturuyor.