Milli Savunma Bakanlığı (MSB), haftalık basın bilgilendirme toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Terör örgütü PKK'nın silah bırakma çağrısına dair yapılan değerlendirmeler, güvenlik konuları ve uluslararası ilişkiler üzerine bilgiler paylaşıldı.
Bakanlık kaynakları, terör örgütü elebaşının silah bırakma ve örgütün lağvedilme çağrısına dair sorulara yanıt verdi. 'PKK ve onunla iltisaklı tüm grupların silahlarını teslim etmesi gerekmektedir' ifadesi dikkat çekti. Ayrıca, '27 Şubat'ta terör örgütüne, silahları bırakma ve örgütü lağvetme ile ilgili bir çağrı yapılmıştır' denildi.
Örgütün, terörle bir yere varılamayacağını anlaması gerektiği vurgulandı. 'Metinde yer almayan ateşkes gibi hususlar gündeme getirilerek kafa karışıklığı yaratılmaya çalışılmamalıdır' açıklaması yapıldı. Bakanlık, sürecin sabote edilmesine müsaade edilmeyeceğini belirtti.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in açıklamaları sonrası, Kuvvet Komutanlarının dava açıp açmadığına dair sorular yanıtlandı. 'Kuvvet Komutanlarımızın şahsını ve genel olarak Milli Savunma Bakanlığımızı hedef alan açıklamaların kabul edilemez olduğunu' ifade eden Bakanlık, manevi tazminat davası açıldığını duyurdu.
Bakanlık kaynakları, 'Bu kapsamada Kara ve Deniz Kuvvetleri Komutanlarımız ile Genelkurmay Başkanımız ve Milli Savunma Bakanımız ayrı ayrı manevi tazminat davası açmıştır' açıklamasında bulundu. Bu durum, kamuoyunda önemli bir yankı buldu.
Bakanlık, Türk F-16'larının Şam üzerinde uçuş yaptığı iddialarına dair açıklamalarda bulundu. 'Bölgeden gelen algı yaratma maksatlı haberlere ihtiyatla yaklaşılması gerekmektedir' denildi. Ayrıca, 'Bahse konu haberler doğru değildir' ifadesi kullanıldı.
Türkiye'nin Suriye'de kalıcı bir güvenlik ve istikrar sağlama hedefi olduğu belirtildi. 'Bu kapsamda Suriye'nin savunma ve güvenlik kapasitesinin güçlendirilmesine yönelik çalışmalarımız sürdürülmektedir' denildi.
Bakanlık, Avrupa güvenlik mimarisine ilişkin de açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin NATO ve AGİT üyesi olduğu, AB'nin ise aday ülkesi olduğu vurgulandı. 'Gelişen savunma sanayisi, bölgesel krizlerin çözülmesinde üstlendiği önemli roller ve güçlü ordusuyla Avrupa güvenlik mimarisinin ayrılmaz bir parçasıdır' denildi.
Ülkemizin AB'nin savunma girişimlerine katılımının engellenmesinin yanlış bir tavır olduğu ifade edildi. 'Avrupa'nın güvenlik alanındaki endişelerinin arttığı bu dönemde, ülkemizin AB'nin savunma çabalarına tam katılımı elzemdir' denildi.
Bakanlık, Ukrayna'ya Türk askerinin gönderileceğine dair haberlerle ilgili değerlendirmelerde bulundu. 'Adil ve kalıcı bir barışa, her iki tarafın da eşit ve hakkaniyetli bir şekilde temsil edilmesiyle ulaşılabileceğine yönelik görüşümüz bakidir' denildi.
Ülkenin barışın sağlanması ve Karadeniz'in bir barış denizi olarak kalması için her türlü yapıcı girişimi destekleyeceği belirtildi. 'Bununla birlikte savaşın sona erdirilmesine yönelik çok boyutlu diplomatik girişimleri takip ediyoruz' ifadesi kullanıldı.
Bakanlık, ABD'de düzenlenecek Red Flag-2025 tatbikatına katılım hakkında bilgi verdi. '10-21 Mart tarihleri arasında ABD'de düzenlenecek tatbikata ülkemiz tarafından 5 adet F-16 uçağı ve 73 personel ile katılım sağlanmaktadır' denildi.
Uçakların ve personelin ABD'ye intikalinin tamamlandığı belirtildi. 'Bahse konu tatbikat ilk olarak 1975 yılında icra edilmeye başlanmıştır' denildi. Türkiye, bu tatbikata son olarak 2016 yılında katılmıştır.
Düzenlenen toplantıda terörle mücadelede son bir haftalık bilanço açıklandı. Türk Silahlı Kuvvetlerinin, terörü kaynağında yok etme stratejisi çerçevesinde sürekli ve kapsamlı operasyonlar gerçekleştirdiği belirtildi. Son bir haftada 26 teröristin etkisiz hale getirildiği açıklandı.
1 Ocak tarihinden bu yana etkisiz hale getirilen terörist sayısının 478'e yükseldiği bildirildi. Ayrıca, son bir hafta içerisinde 8'i terör örgütü mensubu olmak üzere 99 şahıs yakalandı, bin 357 şahıs ise hududu geçemeden engellendi.
1 Ocak'tan bugüne kadar hudutlardan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 909, hududu geçemeden engellenen kişi sayısı ise 12 bin 534 oldu. 'Savunma ve güvenlik kapasitesinin güçlendirilmesine yönelik çalışmalarımızın devam ettiği Suriye'ye görevlendirilen Askerî Ataşemiz 2 Mart'ta göreve başlamıştır' denildi.
Bakanlık, İsrail'in Gazze'ye insani yardımların girişini engellemesini kabul edilemez bir uluslararası hukuk ihlali olarak nitelendirdi. 'İnsani yardımların Gazze'ye kesintisiz ulaştırılması ve İsrail'in Batı Şeria'da süregelen saldırılarını sonlandırması bölgede ateşkesin devamı için elzemdir' ifadeleri kullanıldı.